Sodyum Hipoklorit Sıvı Klor Fiyatları

Ürün Grupları

Tüm Markalar

WTR Havuz Kimyasalları (2)

e Pool Expert (1)

Gemaş Havuz Kimyasalları (1)

Selenoid Havuz Kimyasalları (1)

WTR Havuz Kimyasalları

e Pool Expert

Gemaş Havuz Kimyasalları

Selenoid Havuz Kimyasalları

%25indirim

Sepete Ekle

Wtr Ks İçme Suyu Dezenfeksiyonu 25 Kg

1.255,60 TL

1.674,14 TL

%41indirim

Sepete Ekle

Selenoid Sıvı Klor Dezenfektan 25 Kg

1.076,23 TL

1.817,63 TL

%30indirim

Stokta Yok

Sıvı Klor 25 kg Dezenfektan

1.312,40 TL

1.874,86 TL

%41indirim

Stokta Yok

Wtr Sıvı Klor Dezenfektan 25 Kg

1.076,23 TL

1.817,63 TL

%40indirim

Stokta Yok

e Pool Sodyum Hipoklorit Sıvı Klor 25 kg

918,38 TL

1.530,64 TL

Sıvı Klor Sodyum Hipoklorit

Sıvı Klor (Sodyum Hipoklorit): Yüzme Havuzları ve İçme Suyu İçin Temel Dezenfeksiyon Çözümü

Sodyum hipoklorit (NaOCl), klorun bir sodyum hidroksit çözeltisi ile reaksiyona girmesinden elde edilen bir çözeltidir.

Yüzme havuzu endüstrisinde suyu sterilize etmek için Havuz kimyasalları olan ürünlerin en popüler şekilde kullnımı olan sıvı klor sıvı sodyum hipoklorittir.

Yaygın olarak sıvı klor olarak bilinen hem ticari hem de konut yüzme havuzlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Sıvı klor terimini kullanmak biraz yanlış bir isimdir.

Teknik olarak, daha iyi bir klorlayıcı bileşik olarak tanımlanabilir.

Daha doğru bir şekilde sıvı ağartıcı olarak anılacaktır.

Sodyum hipoklorit, sıvı klor, su ve sodyum hidroksit karışımından oluşur.

Sıvı sodyum hipokloritin popülaritesi, öncelikle bulunabilirliği, maliyeti ve etkinliğinden kaynaklanmaktadır.

Ayrıca sodyum hipoklorit, kalsiyum veya siyanürik asit artışına katkıda bulunmayacaktır.

Yüzme havuzlarında bakterilerin dezenfeksiyonu ve yosunların önlenmesi ve uzaklaştırılması için en saf ve en basit formüllerden biri olmaya devam etmektedir.

Genel olarak ağartıcı olarak adlandırılan sodyum hipoklorit, çeşitli kullanımlara sahiptir ve mükemmel bir dezenfektan/antimikrobiyal maddedir.

Sıvı klor, yani sodyum hipoklorit (NaOCl), hem yüzme havuzlarında hem de içme suyu sistemlerinde yaygın olarak kullanılan güçlü bir dezenfektandır.

Bu kimyasal bileşik, su kaynaklarını zararlı mikroorganizmalardan arındırarak insan sağlığını korumada kritik bir rol oynar.

Yüzme Havuzlarında Sıvı Klor Kullanımı

Yüzme havuzlarında suyun temiz ve sağlıklı kalmasını sağlamak için sıvı klor kullanımı yaygındır.

Sodyum hipoklorit, havuz suyundaki bakteri, virüs ve algler gibi mikroorganizmaları etkili bir şekilde öldürerek, yüzücüler için güvenli bir ortam yaratır.

Sodyum Hipoklorit: Güçlü Bir Dezenfektan ve Temizleyici

Sodyum hipoklorit (NaOCl), genelde ev temizliğinden su arıtımına kadar çeşitli uygulamalarda kullanılan güçlü bir dezenfektan ve ağartıcıdır.

Halk arasında daha çok çamaşır suyu olarak bilinen bu kimyasal bileşik, mikroorganizmaları öldürme ve yüzeyleri beyazlatma konusunda yüksek etkinliğe sahiptir.

Sodyum Hipoklorit Nedir?

Sodyum Hipoklorit: Güçlü Bir Dezenfektan ve Temizleyici.

Sodyum hipoklorit, sodyum hidroksit (NaOH) ve klor gazı (Cl₂) tepkimesi sonucu üretilen bir kimyasal bileşiktir.

Su ile karıştırıldığında, geniş spektrumlu bir dezenfektan olarak işlev gören hipokloröz asit (HClO) ve sodyum hidroksit (NaOH) oluşturur.

Bu özellikleri, sodyum hipokloriti hem evde hem de endüstriyel ölçekte dezenfeksiyon işlemleri için ideal kılar.

Kullanım Alanları

Yüzme Havuzları: Suyu mikroorganizmalardan arındırmak ve alg oluşumunu önlemek için kullanılır.

İçme Suyu Arıtma: Su kaynaklarını patojenlerden temizleyerek içme suyunun güvenliğini sağlar.

Ev Temizliği: Yüzeylerin dezenfekte edilmesi ve beyazlatılması için geniş çapta kullanılır.

Endüstriyel Temizlik: Gıda işleme tesislerinde ve hastanelerde yüzey dezenfeksiyonu için tercih edilir.

Güvenlik Önlemleri

Sodyum hipokloritin güçlü oksitleyici özellikleri, yanlış kullanıldığında zararlı olabilir. Bu nedenle, güvenli kullanım için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

Kişisel Koruyucu Ekipman: Sodyum hipoklorit ile çalışırken koruyucu gözlük, eldiven ve uygun giysi kullanılmalıdır.

Doğru Depolama: Çocukların ve evcil hayvanların ulaşamayacağı serin ve kuru yerlerde depolanmalıdır.

Doğru Karışım: Asitlerle karıştırıldığında zararlı gazlar açığa çıkarabilir; bu nedenle, diğer kimyasallarla karıştırmadan önce dikkatli olunmalıdır.

Avantajları

Hızlı Etki: Sıvı klor, suya eklenir eklenmez hızla çözünür ve dezenfekte etmeye başlar.

Kolay Dozaj: Sıvı formda olduğu için, dozajın ayarlanması ve uygulanması kolaydır.

Geniş Spektrumlu Dezenfeksiyon: Çeşitli patojenlere karşı etkilidir, böylece havuz suyunu geniş bir yelpazede temizler.

Uygulama İpuçları

Dozajı dikkatlice ayarlayın: İçme suyunda kullanılan klor miktarı, sağlık standartlarına uygun olmalıdır.

Fazla klor, göz ve ciltte tahrişe neden olabilirken, yetersiz klor havuzun yeterince dezenfekte olmamasına yol açar.

pH değerini kontrol edin: Sıvı klorun etkinliği, suyun pH değerine bağlıdır. İdeal pH aralığı 7.2 ile 7.8 arasındadır.

Düzenli bakım yapın: Havuzunuzun temiz ve sağlıklı kalması için klor seviyeleri ve su kalitesi düzenli olarak kontrol edilmelidir.

İçme Suyunda Sıvı Klor Kullanımı

İçme suyu sistemlerinde de sodyum hipoklorit kullanımı, suyun mikrobiyolojik açıdan güvenli hale getirilmesinde önemli bir yöntemdir.

Bu uygulama, suyun taşıdığı hastalık yapıcı organizmaları etkisiz hale getirerek halk sağlığını korur.

Musluk Suyunda Ne Kadar Klor Var?

Hayatımızın her günü suya ihtiyacımız olsa da, çoğumuz musluk suyumuzun musluğumuzdan akmadan önce yolculuğunu çok derin düşünmüyoruz.

Geçmişte, temiz içme suyuna erişim, kelimenin tam anlamıyla bir ölüm kalım mücadelesi olabilirdi.

Bugün, sadece yerel topluluk su tedarikçisi ile bir hesap oluşturmamız gerekiyor.

Suya erişim geçmişte olduğundan çok daha kolay olmakla kalmıyor, aynı zamanda içtiğimiz su da daha iyi.

Bunun en önemli nedeni dezenfeksiyondur. Su kaynağımızın dezenfeksiyonu, ulusal halk sağlığı sistemimizin inanılmaz derecede önemli bir bileşenidir ve su dezenfeksiyonunun bel kemiği, kimyasal katkı klor veya kloramin kullanımıdır.

İçme suyu klor miktarı nedir ?

Ama musluk suyunda ne kadar var ?

Suyunuzu nasıl etkiler?

Klorlu su içmek için güvenli midir?

Bu soruların ve musluk suyunuzdaki klor/kloramin hakkında sahip olabileceğiniz diğer soruların yanıtları, içme suyu kaynağınızda hangi tür ve düzeylerde kirleticiler, dezenfektanlar ve diğer maddelerin bulunması konusunda rahat olduğunuz konusunda bilinçli bir karar vermek için çok önemlidir.

İçme Suyuna Neden Klor Eklenir?

Zararlı mikroplara ve su kaynaklı hastalıklara karşı korunmak için içme suyuna klor eklenir.

İçme suyunun arıtılması yeni bir süreç değildir, ancak su kaynaklarının klorlanmasına geçiş, halk sağlığı açısından çok büyük sonuçları olan önemli bir değişimi temsil etmektedir.

Klorlu musluk suyu tipik olarak yüksek bir klor seviyesine sahiptir ve hatta havuz suyuna benzer bir tada sahiptir.

Bir karbon filtresi veya askorbik asit olmadan, çoğu şehir arıtılmış suyundaki serbest klor seviyesi, sağlıklı su tüketimi için olması gerekenden daha yüksek olabilir.

İçme suyunun erken arıtımı en az MÖ 4000'e kadar uzanıyor olsa da, öncelikle sudaki hoş olmayan tat veya kokuları gidermeye yönelikti.

Mikrop teorisinin anlaşılması 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkana kadar mikropların su yoluyla hastalık yayabileceği netlik kazanmadı.

İlk çabalar, sudaki mikropların sayısını azaltıyor, bu da sudaki bulanıklığı azaltmak için mevcut çabalara yakın bir şekilde eşleştirildi; bu, suyun asılı parçacıklardan alabileceği bulutlu bir görünümdür.

Filtrasyon, suyun kumdan yavaşça geçirilmesiyle gerçekleştirildi, ancak bu filtreleme işleminin hastalığa neden olan tüm mikropları ortadan kaldırmadığı anlaşıldı.

Dizanteri, kolera ve tifo dahil en yıkıcı ve ölümcül patojenlerin bazıları, klorlamanın benimsenmesinden önce su yoluyla bulaştı.

İçme suyuna klor ekleyen ilk şehir 1908'de Jersey City'ydi ve içme suyunu arıtmak için klor kullanımı daha sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne yayıldı ve su kaynaklı hastalıkların bulaşmasını azaltmaya yardımcı olduğu anlaşıldı.

Klorlama Sıvı Klor Ne Kadar Etkilidir?

Klorlamanın, dünya genelinde su kaynaklı hastalıkların salgınlarını azaltmanın birincil yolu olduğu düşünülmektedir.

Örneğin, içme suyu sistemlerinin klorla arıtılmasından önce, modern otomobil kazalarına benzer bir ölüm oranından tifo ateşi sorumluydu.

Tüm dünyada her yıl 100.000 kişiden yaklaşık 25'i tifodan ölüyor.

Klorlamanın yaygın bir şekilde benimsenmesinin ardından, tifo ateşinden ölümler neredeyse ortadan kaldırıldı.

Aynısı, su kaynaklı virüslerin, bakterilerin ve protozoaların neden olduğu hastalıklar da dahil olmak üzere, çok çeşitli su kaynaklı kirleticiler için de geçerlidir.

Etkinliğine rağmen, su arıtımında kullanılan tek madde klor değildir.

Birçok arıtma tesisi kimyasal kloramini de kullanabilir.

Kloramin genellikle klorlamaya alternatif olarak kullanılır.

Spesifik olarak, monokloramin suyu dezenfekte etmek için kullanılır ve genellikle kapalı yüzme havuzlarında kullanılan dikloramin veya trikloramin ile karıştırılmamalıdır.

Kloramin tedavisi 1929'dan beri kullanılmaktadır ve milyonlarca Amerikalı kloraminle işlenmiş su içmektedir.

Hem klor hem de kloraminin dezavantajları vardır. Musluk suyundaki klorun ana dezavantajlarından biri, uzun süre dayanmamasıdır.

Arıtıldıktan sonra ancak musluğunuza ulaşmadan önce suda yeterli düzeyde dezenfektan kalmasını sağlamak gerektiğinden, bazı topluluk su tedarikçileri mikroplara karşı sürekli koruma sağlamak için daha uzun ömürlü olan kloramine başvurur.

Klor, kloramin ve diğer dezenfeksiyon işlemlerinin belki de en önemli dezavantajı, organik maddelerle temas ettiklerinde suda dezenfeksiyon yan ürünleri üretmeleridir.

Bu yan ürünlerin, sonraki bölümde daha ayrıntılı olarak tartışacağımız potansiyel sağlık etkileri vardır.

İçme Suyundaki Güvenli Sıvı Klor Seviyeleri nedir?

Klorlamanın birçok insanın içme suyuna güvenli erişimini sağlamak için güçlü bir araç olduğu kanıtlanmış olsa da, sakıncaları veya sağlık riskleri yoktur.

İçme suyundaki diğer kirleticiler gibi, Çevre Koruma Ajansı (EPA), içme suyunda hala tüketim için güvenli kabul edilen klorun ne kadar olabileceğine ilişkin içme suyu klor miktarı Maksimum Kalıntı Dezenfektan Seviyesi (MRDL) olarak bilinen eşik değerleri belirlemiştir.

Şu anda bu seviye litre başına 4 miligramdan (mg/L) veya milyonda 4 parçadan (ppm) daha azdır.

EPA tarafından belirlenen seviyelerin, herkes için ideal olmayabilecek geniş yönergeler olduğunu bilmek önemlidir.

Bazı kişilerin, klor dahil olmak üzere, sağlık sorunlarına yol açabilecek belirli kimyasallara karşı hassasiyetleri vardır.

Sudaki klor da, diyaliz hastasının kanındaki atıkları temizlemek için büyük miktarda su gerektiren diyaliz tedavisi sırasında kullanılıyorsa sorun yaratır.

İçme suyundaki klor veya kloramin seviyeleri çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir.

İçme suyunuzdaki dezenfektan seviyeleri hakkında temel bir anlayış edinmenin kolay bir yolu, topluluk su tedarikçiniz tarafından yayınlanan en son su kalitesi raporunu kontrol etmektir.

Çoğu topluluk su tedarikçisi bu raporları yıllık veya altı aylık bazda yayınlar ve herhangi bir zamanda suyunuzda ne kadar dezenfektan olduğunu söylemeseler de size su tedarikçinizin suyu nasıl arıttığı hakkında genel bir fikir verirler. evinize borularla bağlanan su ve sudaki dezenfektan kalıntısı seviyelerinin ne olduğu.

2018 su kalitesi raporu , san diego musluk suyunda artık kloramin seviyelerinin bulunduğunu göstermektedir. ortalama 1,9 ppm'de ve saptanamayan düzeylerden 3,4 ppm'ye kadar değişir.

Dezenfeksiyon Yan Ürünleri

Sudaki klor seviyeleriyle ilgili herhangi bir tartışma, dezenfeksiyon yan ürünleri (DBP'ler) ve bunların riskleri hakkında bilgileri de içermelidir.

Klor, kloramin, ozon veya büyük ölçekte kullanılan hemen hemen diğer herhangi bir dezenfeksiyon yöntemi kullanılarak yapılan arıtma, suda yan ürünler üretecektir.

Halk sağlığı perspektifinden, dezenfektanların ve yan ürünlerinin oluşturduğu riskler, dezenfeksiyonun sunduğu bariz halk sağlığı yararına karşı tartılmalıdır.

DBP'ler, suya klor ve kloramin gibi dezenfektanlar eklendiğinde ve sudaki organik maddelerle reaksiyona girdiğinde oluşur. En yaygın DBP'ler şunlardır:

56lık toz klor

90lık toz klor

Trihalometanlar (TTHM'ler)

Haloasetik asitler (HAA5)

klorit

Klorat

bromat

DBP'lerin tüketimiyle ilişkili bilinen sağlık riskleri vardır. Örneğin, THM'ler muhtemelen kanserojen olarak kabul edilir.

Bu bileşikler, serbest klor suda organik malzeme ile temas ettiğinde oluşur.

Yaygın THM'ler arasında kloroform, bromodiklorometan, bromoform ve dibromoklorometan bulunur.

Havuz kimyasalı ürünlerinden en çok kullanılan toz klor fiyatları'na buradan ulaşa bilirsiniz.

Sıvı Klor Sodyum Hipoklorit

Sıvı Klor Sodyum Hipoklorit, havuz suyunun dezenfeksiyonunda kullanılan klorun bünyesinde %12 klor bulunduran, stabilizatörsüz ve sıvı halde olan çeşididir

Madde yapısı sayesinde otomatik dozaj pompaları ile kolaylıkla uygulanabilmekte beraber yine havuz suyuna toz klorun aksine daha hızlı karıştığı için organik ve mikroskobik yabancı maddelerle direkt olarak etkileşime girerek hızlı bir dezenfekte sağlar

Genellikle yüzme havuzlarının yoğun kullanımda olmadığı; havuz yeni açılırken ya da sezon başlangıcında, suyunda sürekli dezenfeksiyonu ve yosun oluşumunun engellemesi için kullanılır. Kullanımı da gayet ekonomiktir

%56 ve % 90 stabilizatörlü klorların sürekli kullanımında havuz suyundaki stabilizatör oranının artmasıyla su içindeki yüksek konsantrasyonu, klor kilitlenmesine, suda puslu bir görüntü oluşmasına ve klor tüketiminin artmasına sebep olur.

İşte tam bu noktada hem havuz suyunun stabilizatör dengesinin sağlanması hem de dezenfektasyonun sürekliliği için kullanılır.

Stabilizatörsüz olmasından ötürü güneş ışığıyla temasında yeterli dezenfekte sağlama imkanı bulamadan buharlaşır.

Buradan hareketle kullanımda dikkat edilecek en önemli husus kullanıldığında ve sonrasında 3-4 saatlik bir süre zarfında güneş ile teması olmayacağı bir zamanda yani akşam güneş battığında ve havuz kullanımda olmadığında uygulanması gerekmektedir.

Dezenfektan ve Dezenfeksiyon Yan Ürünlerinin Düzeylerinin Azaltılması

Klor ve kloramin gibi dezenfektanlar modern toplum su kaynaklarımızın değerli bir bileşeni olsa da, evinize geldiğinde bu kirleticileri suyunuzdan çıkarmak için çok iyi nedenler vardır.

Dezenfektanların ve yan ürünlerinin tüketilmesi, potansiyel olarak su kaynaklı bir hastalığa yakalanmaktan daha güvenli kabul edilse de, zamanla tüketildiğinde sağlık riski oluşturabilir.

Ayrıca dezenfektanlar ve yan ürünleri tükettiğiniz suyun tadını ve kokusunu değiştirir.

Bu maddelerin suyunuzdan uzaklaştırılması, kirletici maddelere maruz kalmayı sınırlandırmanızı sağlarken aynı zamanda suyunuzun tadını ve kokusunu da iyileştirebilir.

Su evinize güvenli bir şekilde ulaştıysa, klor veya kloramin arıtımı yaptırmanıza gerek yoktur. Su kaynağınız için uygun su filtre sistemi, klor tadı, amonyak,

Kloru sudan nasıl çıkaracağınızı mı merak ediyorsunuz ? Dezenfektanları ve yan ürünlerini uzaklaştırmak için en etkili filtrasyon şekli aktif karbon filtre kullanmaktır.

Aktif karbon, yüzey alanını genişletmek için ısı veya oksijen ile işlenmiş özel bir karbon türüdür. Su aktif karbon sistemine girdiğinde, klor veya yan ürünleri gibi dezenfektanlar, yapışma olarak bilinen bir işlemle karbon yüzeyinde tutulur.

Aktif karbon filtrasyonu, uçucu organik bileşikler (VOC'ler) gibi suyunuzun kokusunu veya tadını değiştirebilecek diğer kirleticileri gidermek için de harikadır.

Aktif karbon kullanan filtreleme sistemleri, evinizdeki tüm suyu filtreleyen sistemler veya belirli bir muslukta filtrelenmiş su sağlayan daha küçük sistemler de dahil olmak üzere farklı biçimlerde gelir.

Evde su filtreleme sistemleri de içme suyunuzdan tasarruf etmenin mükemmel bir yoludur.

Pek çok insan, kendi filtrasyon sistemleriyle aynı harika tadı elde edebileceklerini fark etmeden, tadı tercih ettiği için şişelenmiş su tüketir.

Alkali su gibi bazı şişelenmiş sular, algılanan sağlık yararları için pazarlansa da, kirletici maddelere maruz kalmanızı sınırlamak, uzun vadeli sağlığınız için genellikle daha iyidir.

" Alkali su sizin için iyi mi ?” diye merak ediyorsanız, konuyu daha detaylı incelemek için konuyla ilgili son makalemize göz atın.

Musluk suyunun pH'ının sağlığa, içme suyunuzun kirletici maddeler içermemesini sağlamaktan çok daha az etkisi olduğunu görünce şaşırabilirsiniz .

Sonuç

Sodyum hipoklorit, dezenfeksiyon ve temizlik alanında vazgeçilmez bir kimyasaldır.

Mikroorganizmalarla mücadelede etkili bir silah olan bu bileşik, doğru kullanıldığında hem ev hem de endüstriyel ölçekte güvenlik ve hijyen sağlar.

Ancak, güçlü bir kimyasal olduğu için, kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmesi önemlidir.

Sodyum hipokloritin bilinçli kullanımı, temiz ve sağlıklı bir çevre için temel bir adımdır.